AKP hükümeti 23 yıl evvel iktidara geldiğinde siyaset faizi yüzde 46 düzeyindeydi. 2025 yılının birinci iki toplantısında toplamda 500 baz puanlık indirim yaparak siyaset faizini yüzde 42,5’e düşüren Merkez Bankası, evvelki gün aldığı kararla siyaset faizini yine yüzde 46’ya yükseltti. Mevzuyu Cumhuriyet’e kıymetlendiren CHP Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan sorumlu Genel Lider Yardımcısı Yalçın Karatepe, “Siyaseten alınmış bir karar olan 19 Mart darbesinin ekonomik sonuçlarının ne kadar ağır olduğunu net bir biçimde göstermiştir. Bir kişinin siyasi ikbali için 86 milyon vatandaşa ağır bir ekonomik fatura çıkardılar” dedi.
AKP hükümeti 22 yıl evvel iktidara geldiğinde siyaset faizi yüzde 46 düzeyindeydi. 2025 yılının birinci iki toplantısında toplamda 500 baz puanlık indirim yaparak siyaset faizini yüzde 42,5’e düşüren Merkez Bankası, evvelki gün aldığı kararla siyaset faizini tekrar yüzde 46’ya yükseltti. Bu kararla üst üste yapılan indirim süreci sona erdi ve siyaset faizi, AKP’nin iktidara geldiği devirdeki düzeyine geri döndü. Kelam konusu kararın ardındaki sebepler ve önümüzdeki sürece tesiri, yurttaşlarca merak konusu oldu.
‘İMAMOĞLU’NA YÖNELİK YAPILANLAR OLMASAYDI FAİZ İNDİRİLECEKTİ’
CHP Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan sorumlu Genel Lider Yardımcısı Yalçın Karatepe, hususa ait Cumhuriyet’e açıklamalarda bulundu. Karatepe, Merkez Bankası’nın 2024’te bayladığı faiz indirim süreciyle birlikte 3 Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında toplam 750 baz puan indirimle faizi yüzde 42,5’e düşürdüğünü anımsattı. Karatepe, “19 Mart’ta Ekrem İmamoğlu’na yönelik yapılanlar olmasaydı nisan toplantısında da faizlerin 250 puan daha indirilmesi kelam konusu idi. İndirdiklerinden çok daha süratli bir artışa gitmeleri yüksek faizlerin oldukça bir müddet daha kalacağının göstergesidir” dedi.
‘MERKEZ BANKASI DÖVİZE OLAN İLGİYİ DÜŞÜRMEK İSTEDİ’
Faiz artış kararının gerisinde daha evvelki periyotlarda söz ettikleri ‘talebin dengelenmesi’ münasebetinin olmadığını belirten Karatepe, “Faiz artırımlarının münasebeti, rezervlerde 50 milyar doların üzerinde bir erimenin ortaya çıkması, yabancı yatırımcının ülkeden ayrılması (hem tahvil hem borsadan önemli çıkış oldu) ve yerli tasarruf sahiplerinin tekrar döviz hesaplarına yönelmesi. Yani Merkez Bankası, dövize olan ilgiyi düşürmek için TL cinsinden yüksek getiri vaat etmek için faizleri arttırdı” tabirlerini kullandı.
‘19 MART DARBESİNİN SONUÇLARININ YÜKÜNÜ GÖSTERDİ’
Merkez Bankası’nın kelam konusu adımının siyasi ve ekonomik manalarına ait değerlendirmede bulunan Karatepe, “Siyaseten alınmış bir karar olan 19 Mart darbesinin ekonomik sonuçlarının ne kadar ağır olduğunu net bir biçimde göstermiştir. Bir kişinin siyasi ikbali için 86 milyon vatandaşa ağır bir ekonomik fatura çıkardılar” diye konuştu.
‘ENFLASYON AMACI TUTMAYACAK’
Merkez Bankası, evvel yüzde 21 olarak açıkladığı enflasyon amacını iki ay evvel yüzde 24’e yükseltmişti. Kelam konusu maksadın gerçekçi olmadığına vurgu yapan Karatepe, “Enflasyon amacı tutmayacak. Son yaşanan olaylarla birlikte yıl sonu enflasyonu yüzde 30’un epey üzerinde bir yerde çıkacaktır. Esasen Merkez Bankası, yayınladığı notta (PPK açıklaması) nisan ayında enflasyonun varsayımlarının üzerinde çıkacağını da tabir ediyor. Hem beklentiler bozuldu, hem finansman maliyetleri arttı, hem kurlar daha yüksek düzeylerde. Bütün bunlar enflasyonun daha yüksek çıkmasına yol açacaktır” dedi.
BAKAN ŞİMŞEK, ENFLASYONU 23 AYDA SADECE YÜZDE 1 DÜŞÜREBİLDİ
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçtiğimiz yıl ‘2025’te enflasyonda önemli bir düşüş yaşanacağını’ tez etmişti. Yeni gelişmelerle birlikte kelam konusu telaffuzları tekrar kıymetlendiren Karatepe, “Sanırım Mehmet Şimşek artık 2025’e, 2026’ya ya da 2027’ye atıfta bulunmaz. Bundan sonra yapacağı atıf muhtemelen Merkez Bankası’nın raporlarında daima gördüğümüz ‘enflasyonu orta vadede…’ diye başlayan sözü olacaktır. Zati misyona geldiğinden beri enflasyonda önemli bir gerileme sağlayamamıştı. Şimşek’in vazifeye geldiği 2023 Haziran ayında enflasyon yüzde 39,5 idi. Üzerinden 23 ay geçti ve yıllık enflasyon yüzde 38,2. Bir puanlık bir gerileme lakin sağlayabilmiş. Artık nisan verisi açıklandığında bunun bile ortadan kalkmış olduğunu görebiliriz” sözlerini kullandı.
Kaynak: Cumhuriyet
